Gergerlioğlu, “Suriyeliler 6-7 Eylül olaylarının benzerini yaşıyor, Kayseri’de evlerinden dışarı çıkamıyorlar!”
Suriyelilere yapılanları 6-7 Eylül olaylarına benzeten Gergerlioğlu, Almanya’da Türklere saldırılar yapıldığında hepimiz karşı çıktık, şimdi aynısı sığınmacılara yapılıyor” ifadelerini kulandı.
21 dükkân yakıldı, insanlar evlerinden çıkamıyor
Suriyelilere yönelik söylemleri eleştiren Gergerlioğlu, Öyle ucuz "Gönderilsinler" laflarıyla bu iş bitmez. "Gönderilsin, gönderilsin." derseniz işte Türkiye yeni bir 6-7 Eylül olaylarını yaşar. Türkiye iki üç gündür 6-7 Eylül 1955 olaylarının bir benzerini yaşıyor, görmüyor musunuz? Kayseri'de başladı olaylar. Gaziantep ve Reyhanlı’da da utanç verici görüntüler var. "Durun, etmeyin, eylemeyin." dedik. Kayseri'de 70 bin kişi etkilendi, 21 dükkân yakıldı, insanlar evlerinden çıkamıyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, hastalar evlerinden çıkamıyor, perişan durumda; kimsenin umurunda değil. "Gönderilsin de gönderilsin" diyorlar. Esas olan insan haklarıdır. Biz insan hakları savunucuları Kürt, Türk, Müslüman, Hristiyan, şu bu ayırt etmeyiz; insanın hakkını öne çıkarırız.” ifadelerini kullandı.
2 Temmuz Sivas katliamının provası yapılıyor
Antalya’da öldürülen gencin fotoğrafını gösteren Gergerlioğlu, “Şu çocuk kim arkadaşlar ya, size sorarım. Konuşurken lütfen şu fotoğrafa bakarak konuşun. Antalya Serik'te ne oldu? İktidarıyla muhalefetiyle herkes buna baksın. 17 yaşında bir çocuk işinden dönüyor, 3 tane katil tarafından bıçaklanarak öldürülüyor. Bu nedir ya? Dün 2 Temmuz Sivas katliamını burada herkes telin ediyor, aynı 2 Temmuz günü Kayseri'de bir başka 2 Temmuz yaşanıyor. Çorum, Sivas, Maraş katliamlarının bir benzerinin provası yapılıyor. Bunu görmüyor muyuz? Bütün bunlar karşısında iktidar bir hesap vereceğine susuyor. Maalesef muhalefetin bir kısmının da politikalarını eleştiriyorum, yanlıştır. Bakın, Dışişleri Bakanlığının açıklaması son derece üzücüdür. Sanki biz körüz. On üç yıldır siz ne yapıyordunuz ey AK PARTİ-MHP ittifakı? "Suriye'de zalim Eset devrilsin." diyen, eğit-donat ekipleri yollayan siz değil miydiniz? Şimdi, Dışişleri Bakanlığı açıklaması diyor ki: "Biz çok ilkeli bir tutumdaydık." Sevsinler ilkeli tutumunuzu! ÖSO'yu eğiten, IŞİD'e tırlarla silahlar gönderen kimdi Allah aşkına? Bütün dünya bunu biliyor, siz de biliyorsunuz bunu. 6-7 Eylül olaylarının bir benzeri yapılıyor. Şu çocuğun cinayetin de parmağınız var ey iktidar! İktidar yalnız değil, Ümit Özdağ'a da söylüyorum, sorumsuz söylemleri... Kim olursa olsun, iktidarıyla muhalefetiyle sorumsuz söylemler... Can gidiyor ya can! Bu can geri gelmez.” şeklinde konuştu.
Almanya’da Türklere yapılan Türkiye’de sığınmacılara yapılıyor!
İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresinin ne iş yaptığını soran Gergerlioğlu, “Gidip Kayseri'de bir rapor çalışması yaptılar mı? "Sadece sığınmacıları gönderiyoruz, şu kadar gönderdik, elimize sağlık." diyorsunuz. Ya, insanlar linç ediliyor ya, katliam var. Almanya'da Solingen'de Türklere yapıldığı zaman ne kadar karşı çıkmıştık, değil mi? Hepimiz karşı çıkmıştık. Aynısı şu anda sığınmacılara yapılıyor. Niye karşı çıkmıyoruz? Kayseri Emniyet Müdürü çıkmış: "Ey kalabalık durun, tecavüz edilen Türk değil, merak etmeyin, sakin olun, sakin." diyor. Emniyet Müdürünün söylediği bu. Göstericiler yürüyor, binlerce kişi yürüyor, polisler yanlarında elleri cebinde seyrederek yürüyor. İçişleri Bakanlığı bir şey yapıyor mu? Göç İdaresi bir rapor çalışması yapıyor mu? Hiçbirini yapmıyor. Sorumsuzca işler yapmayın.” ifadelerini kullandı.
“Muhalif Suriyelileri siz çağırdınız, Esed’le barışıyoruz gidin demek uluslararası hukuka aykırıdır”
Sığınmacıları geri gönderelim diyerek bir yere varılamayacağını vurgulayan Gergerlioğlu, “Siz dediniz "Muhalif tüm Suriyelilerin yanındayız." diye. "Muhalifler gelin." dediniz. Şimdi "Ey Sayın Esed seninle barışıyoruz." diyorsunuz. E, peki milyonlarca muhalifi buraya getirdiniz; hadi arkadaş, biz barıştık güle güle mi diyeceksiniz? Uluslararası hukuka sığmaz arkadaşlar ya! Basit basit düşünmeyin lütfen. Bu iş öyle basit iş değil, uluslararası hukuk denilen bir şey var.” dedi.
Emniyet Müdürü “Mağdur Türk değil sakin olun” diyor!
Kayseri milletvekilinin “Provokatörler bu işi yapıyor” sözlerini hatırlatan Gergerlioğlu, “Ben bunu destekledim. Ben insan hakları savunucusuyum ve doğru söyleyenin kimliğine bakmam, onun yanındayımdır; AK PARTİ'li, şu partili olsun. Şu anda da ben diyorum ki: Bakın, Kayseri İl Emniyet Müdürü -dinleyin- Atanur Aydın bölgeye gelerek halkı sakinleştirmeye çalıştı. Aydın: "Tepkinizi gösterdiniz, sizi anladık, mesajınızı aldık. Bundan sonra yapacağınız her türlü hareket sizinle ilgili konulara dönecek. Buradaki mağdur şahıs Türk değil -yani tecavüz edilen Türk değilmiş- sakin olun." diyor. AK PARTİ’liler bu söylemleri inkâr ediyor. Ya Allah aşkına, burada inkâr ederek bir yere varamazsınız.” ifadelerini kullandı.
Vebalin en büyüğü iktidarda
Kayseri'de sığınmacıların evlerinden çıkamadığını aktaran Gergerlioğlu, İnsaf sahibi Kayserililer onlara yemek götürüyor. Ben, herkesi itham etmiyorum, provokatörlerin Allah belasını versin! O, evlerinden kaç gündür çıkamayan sığınmacılara yemek getirenlerden Allah razı olsun! Eğriye eğri doğruya doğru söylüyorum ama burada vebalin en büyüğü iktidardadır çünkü bütün bu yanlış politikaları yapan siz oldunuz. On üç yıl boyunca "Zalim Esed" diyen kimdi ya? Şu anda "Sayın Esed" diyen kim? Allah'tan korkmuyor musunuz ya! Bu kadar büyük çelişkiyi yaşıyorsunuz, utanmadan Dışişleri Bakanlığı diyor ki: "On üç yıl boyunca biz ilkeli bir tutum içinde olduk." Yahu Allah'tan korkun ya! Allah'a imanınız yok mu sizin? Vicdanınız yok mu sizin? Bakın, apaçık ortada her şey. Bu insanları şantaj olsun diye Erdoğan Pazarkule'ye sürdü. Pazarkule'ye gittik, can pazarı. İnsanlar sınırdan geçmeye çalışıyor, polis eli cebinde seyrediyor. Karşıdan ateş açılıyor Yunanistan'dan, patır patır insanlar bizim gözümüzün önünde düştü ya, İnsan Hakları İnceleme Komisyonundaki tüm arkadaşlar bunu biliyor. Onlar insanlar ya insan. Sığınmacı diye "İnsan değil." muamelesi yapmayın! Onları blöf olsun diye, şantaj olsun diye aldınız bu ülkeye, ondan sonra da Pazarkulelerde, şu anda da Esed'le yaptığınız pazarlıklarda bir koz olarak kullanıyorsunuz. Allah'tan korkmuyor musunuz ya? Ben eğriye eğri, doğruya doğru diyorum; vicdanı olan da bunu görüyor, bu kadar. Buradan hakaret ederek bir yere varamazsınız. Elinizi vicdanınıza koyun, vicdanınıza!” şeklinde konuştu.