Yapay zekâ ürünlerinin hukuki statüsü tartışılıyor
Yapay zekâ ürünlerinin hukuki statüsü tartışılıyor
Fabl, roman, şiir yazabilen, müzikal besteleyebilen, resim yapabilen, bilgisayar programı üretebilen yapay zekâ uygulamaları ile oluşturulan...
Fabl, roman, şiir yazabilen, müzikal besteleyebilen, resim yapabilen, bilgisayar programı üretebilen yapay zekâ uygulamaları ile oluşturulan ürünlerin fikri mülkiyet sahipliği hukukçuların da güncel tartışma konuları arasında.
Hukukçular yapay zekaya hukuki kişilik tanınıp tanınmaması ve yapay zeka ile üretilen ürünlerin kime ait olması gerektiği konusunda farklı görüşleri savunuyor.
Yapay zekâ teknolojilerinin yaratıcı endüstrilerde kullanımının yaygınlaşması, bu teknolojilerle oluşturulan ürünlerin telif hakkı ve fikri mülkiyet sahipliği konusundaki tartışmaları da gündeme getirdi. Yapay zekânın, insanların ürettiği eserlerden ayırt edilemeyen fikir ürünlerinin ürettiği ve bu ürünlerin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında eser kabul edilip edilmeyeceği tartışmaların önemli başlıklarından birini oluşturuyor.
Yapay zekâ ile oluşturulan ürünlerin hukuki durumu ve yapay zekaya hukuk kişiliği tanınmasına dair tartışmalar Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Esra Karataş ve Pamukkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Uğur Karaca tarafından yapılan bir çalışmada değerlendirildi. Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi’nde yayınlanan ‘’Yapay Zeka Tarafından Meydana Getirilen Fikri Ürünlerin 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa Göre Korunması’’ isimli makalede yapay zekâ tarafından meydana getirilen ürünün eser niteliğine sahip olup olmadığı; eğer bu niteliğe sahipse hak sahibinin nasıl belirleneceğine dair tartışmalara yer veriliyor. Çalışmada, yapay zekâ taşıyan makinenin kullanıcısının mı, yapay zekâyı oluşturan programcının mı, yoksa yapay zekânın kendisinin mi eser üzerindeki fikri haklara sahip olacağı veya eser üstünde burada sayılanların ortak bir hak sahipliğinin mi kabul edileceği ya da eserin kamuya ait mi sayılacağı konuları hukuki düzlemde irdeleniyor.
Karataş ve Karaca, özellikle yapay zekânın hukuk sistemi içerisinde bir hak öznesi olarak mı yoksa hakkın konusunu oluşturan nesne olarak mı konumlandırılması gerektiğinin çözülmesi gereken bir ön sorun niteliğinde olduğunu kaydetti. Yapay zeka tarafından üretilen çalışmaların eser olarak tanınmaması durumunda yaşanacak sorunlara değinen Karataş ve Karaca konuyla ilgili şunları söyledi:
Üretilen eserin sahibi yapay zeka mı, kullanıcısı mı
“Mevcut düzenlemeler ışığında eserin zorunlu unsurlarından biri olan hususiyetin insana özgü bir özellik olarak anlaşıldığı bu nedenle tamamen yapay zekâ tarafından üretilen ürünlerin bir insanın hususiyetini taşımaması ve fikri çaba ürünü olmaması nedeniyle eser olarak kabul edilemeyeceği ortadadır. Ancak yapay zekâ tarafından meydana getirilen ürünlerin eser olarak korunmaması bu alanda yapılacak yatırımların ve çalışmaların sekteye uğramasına neden olacak. Bu nedenle yapay zekâ tarafından üretilen ürünlerin eser olarak korunmasına ilişkin yeni bir düzenleme yapılması gerekiyor.”
Karataş ve Karaca konuya ilişkin çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
‘’ Yapay zekâ tarafından meydana getirilen ürünlerin yaratım sürecini yöneten kişinin hususiyetini taşıdığı kabul edilerek eser sahibi olarak korunması sağlanabilecektir. Bu şekilde yapay zekâ projesini yöneten kişinin yaratıcılığı korunarak bu alandaki çalışmalar teşvik edilecektir. Yine yapay zekâ tarafından eser meydana getirilmesi için girişimde bulunan yatırımcı şartları var ise FSEK m.18/II veya m. 80 kapsamında işveren sıfatıyla veya bağlantılı hak sahibi olarak korunacaktır. Anılan düzenlemeler uyarınca koruma sağlanamayan yatırımcılar ise veri tabanı yatırımcısını korumak için ihdas edilen EK Madde 8’e benzer bir düzenleme getirilerek eser sahibinin haiz olduğu korumadan istifade ettirilebilecektir. Bu yönde getirilecek bir düzenleme yapısı itibariyle karışık olan bağlantılı haklara ilişkin 80. maddeye fıkra eklenmesine göre kanımızca daha yerinde olacaktır. Böylece yapay zekâ teknolojileri kullanılarak fikri ürün meydana getirilmesine ilişkin çalışmalara yapılacak yatırımlar teşvik edilecek, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin önü açılacaktır.’’
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.